Ayrılığı Hissetmek

Yine karardı gökyüzü...
Hüzünlü gri bulutlar sarmıştı etrafımızı, umutlarımızı. Evet nefes alabiliyorduk hala... Yemek de yiyebiliyorduk, film de izleyebiliyorduk. Ama her gün her saniye bir şey eksiliyordu, ne olduğunu bilmediğimiz... Kim bilir belkide her şey aynıydı sadece omzumuzdaki hayat sorumlulukları artmaya başlamıştı,.
Kız uzun uzun düşünüyordu. Gece, gündüz, o yanındayken ve yapayalnızken...Bazen bu düşünceler bir yumruk gibi iniyordu boğazına ve kız boğulmamak için çaresizce anlatmaya çalışıyordu derdini erkeğe...Zavallı erkek, her şeyden habersiz boş bakan gözlerle çaresizce dinliyordu kızın feryadını. Üzülüyordu... Daha ne olduğunu bile anlayamamışken, omzunda uğraşması gereken  başka yükler varken gözünün önündeki kız için bir şey yapamıyordu... Peki neydi sorun? İki kişi birbirini çok severken, bunca yaşanmışlık varken bugünkü bu kal neydi? 

                                                                       
                                                                         * * *
Bir yerde okumuştum eskiden...
Kadınlar ilişkilerinde çok küçük bir terslik , eksiklik dahi olsa hissederlermiş ve bu kötü duyguyu algıladıkları anda bir şeyler yapmak için çırpınırlarmış. Bu hissi bu kara duyguyu atamadıkça da ağlarlarmış sürekli... Derken bir gün korktukları başına gelince,ayrılığı hissedince enselerinde  adeta duvar olurmuş bu kadınlar. Çünkü onlar olabileceklerin yasını yani bugünkü ayrılığın yasını o kötü hisse yakalandıkları andan itibaren tutmuşlar farkında olmadan... 
İşte bu yüzdenmiş birbirini seven iki kişi ayrıldıktan sonra kadınların daha çabuk ayağa kalkması ve güçlü durabilmeleri...
Tüm kötü, gri, puslu hisleri sevginizle dağıtabilmeniz dileğiyle...
Previous
Next Post »