Bazen her şey üst üste gelir... Sanki tüm dünya üzerine yıkılmış gibi hissedersin… Belki nefes almakta bile güçlük çekersin, kendini dışarı atarsın o fırtınaya, yağmura rağmen.Yürürsün amaçsızca… Yüzüne düşen her bir yağmur damlası göz yaşlarına karışır ve sen de o yaşları saklamadan ağlarsın, bilirsin çünkü yağmur damlaları gizler o yaşları… Ama neden ağladığını bilmezsin … Nereye gideceğini bilmeden yürürsün... ıslandıkça, ağladıkça adımlar daha da yavaşlar. Çünkü beynini kemiren ama bir türlü adlandıramadığın düşünceler artık ağırlaşmıştır ve adımlarını dahi yavaşlatır bu yük… İnsanlar anlam veremez senin bu tavırlarına, aslında sen de anlam veremezsin … Hani böyle kahkahalar atarken birden gözlerinden istemsiz yaşlar boşalırya tutamazsın, ama etrafındakilere belli etmemek için ” gülmekten ağladım” dersin ; herkes inanır, bir sen bilirsin gerçeği. .. Böyle davranman gerekir... Ne diyebilirsin ki? Kendi kendine bile söyleyemediğin adlandıramadığın bu duygu karmaşasını nasıl anlatabilirsin ki? Hem anlatmazsın, hem de anlatmak istemezsin aslında… Çünkü bilirsin ki en iyi dostu insanın yine kendisidir ve içini en iyi o anlar …
Ve yine o an,en dibe vurduğumuzu hissettiğimiz an, adeta kara bir toprak misali boş vermişlik duygusu örtünce tüm ruhunu ; hani önemsediklerin önemsiz hale gelince, sıradanlaşınca her şey , işte o anda yine beklenmedik küçücük bir hareket, küçücük bir haber o fırtınadan sonra doğan güneş GİBİ gelir
… Gülümseyerek göz kırpar sana adeta o doğan güneş… Ve ısıtıverir yine içini, o ruhunu kaplayan topraktan, karanlıktan o minik umut tohumları belirmeye başlar ve yine gülümsersin hayata…
İşte ben bu iki karmaşık duygu selini de seviyorum. Önce düşündürüyor seni, yoruyor belki de, artık son nokta diyorsun; her şey üstüne geliyor gibi oluyor, boğuluyorsun belki ama sonra yine her şey yoluna girip gülümsüyorsun ya, işte bu mutluluğun tadı bambaşka… Sıkılıp bunaldığımızda, her şey tersine gidiyormuş gibi hissettiğimizde, tabiri caizse dibe vurduğumuzu düşündüğümüzde hiç karşı çıkmayın olaylara, bırakın dibi de yaşayın... İnanın bana çıkışı var ve o çıkış, o şahlanış ve o son gülümseme daha da güzel oluyor ve hep de öyle olacak… Herkese bol güneşli, bol gülümsemeli günler, hayatlar diliyorum…
… Gülümseyerek göz kırpar sana adeta o doğan güneş… Ve ısıtıverir yine içini, o ruhunu kaplayan topraktan, karanlıktan o minik umut tohumları belirmeye başlar ve yine gülümsersin hayata…
İşte ben bu iki karmaşık duygu selini de seviyorum. Önce düşündürüyor seni, yoruyor belki de, artık son nokta diyorsun; her şey üstüne geliyor gibi oluyor, boğuluyorsun belki ama sonra yine her şey yoluna girip gülümsüyorsun ya, işte bu mutluluğun tadı bambaşka… Sıkılıp bunaldığımızda, her şey tersine gidiyormuş gibi hissettiğimizde, tabiri caizse dibe vurduğumuzu düşündüğümüzde hiç karşı çıkmayın olaylara, bırakın dibi de yaşayın... İnanın bana çıkışı var ve o çıkış, o şahlanış ve o son gülümseme daha da güzel oluyor ve hep de öyle olacak… Herkese bol güneşli, bol gülümsemeli günler, hayatlar diliyorum…
Sign up here with your email